🏉 Biraz Yalnız Kalmak Istiyorum Diyen Erkek

Bu gün doğumgünüm, bunu biliyoru da sesli olarak "29yaşına girdim" demek biraz sert bir duvara çarpmak gibi geldi. 29 yıldır bu dünyada hayatımı sürdürüyorum, tonla anım, yaşamışlığım, yaşayamamışlığım var. Elime ne geçti üye düşündüm; herkesin isteyeceği bir ailem ve sağlam dostluklarım var. Ama ne Canım sıkkın biraz, yalnız kalmak istiyorum, Face'den çıkabilir misiniz lütfen hepiniz.. Karanlıkta lambayı bulmaya çalışırken ki hâlimi birisi görse duvarla sevişiyorum sanır.. Seninle Saba Tümer'in ağzı gibiydik biz, hiç kavuşamadık.. Bu internet sitesinde aradığınız her yaştan ve her kriterden insana rastlayabilirsiniz. İnsanlar hangi yaşta olursa olsun kendilerine uygun olan kişiyi aramaktan asla vazgeçmiyorlar. Özellikle ilerleyen yaşlarda insanlar için yalnız kalmak daha da korkunç bir hale geliyor. olmadı ayrıldık bitti dedim ama kalp bu sözü dinlermi? dinlemiyor seviyorum onu sevgi alışkanlık ve yalnız kalma korkusu. birdaha kimseye aşık olamam yada kimse bana aşık olmaz bu yaşıma kadar yalnızdım o bir şanstı ama gitti diyorum. sonra ya onunla olsaydım ne olacaktı kavga hüzün yalan Ben öldükten sonra, kanımın ve organlarımın, hastalara, yaralılara verilmesini istiyorum” demek câiz değildir. Çünki organlarını vakfetmek, hibe etmek, âriyet vermek yahud vasıyyet etmek câiz değildir. Bunların üçünün de sahîh olabilmeleri için, mütekavvim mal ile yapılmaları lâzımdır. 2 senedir beraber oldugum ve son gunune kadar her gun uzun guzel mesajlarla uyandiran kiz arkadasim ortada hicbir sebep yokken durduk yerde bitirmek istedigini yalniz kalmak istedigini soyleyince once ilk 2-3 ay buyuk ask acisi cektim zamanla gececegini karsima baskalari cikacagini dusundum ancak 1 sene sonunda hala onu dusunerek uyuyup yine bundabüyütülecek bir şey yok 1 hafta önce bir erkek arkadaşım vardı 5 aydır falan çıkıyorduk. benimde moralim bozuktu. svgilime soğuk davranmışım istemeden. yalnız kalmak istiyorum morelim bozuk dedim. tatlı bir dille neyin var söyle dedi. üsteledi. bende söyledim rahatladım. oda rahatladı kendi ile ilgili bir sorunu olmadığını anladığında. Ben yalnız kalmak istiyorum diyebilme konusunda haklısın ama, böyle birşeyi ölçemem mesela ben, çünkü iki gün görüşürken "ben yalnız kalmak istiyorum" dersem komik olur :) ama uzun süre beraber kalıyor olsaydık diyebilirdim bunu gibi geliyor bana ama tepkisinden hiçbir zaman emin olamam çünkü yapmadım. Görmedikçe gördüğün bu mucizeleri, görmedikçe senin gözlerinle evreni, göremiyorum ki dünya gözüyle seni. Can Yücel. Ömür dediğin üç gündür; dün geldi geçti, yarın meçhuldür. O halde ömür dediğin bir gündür; o da bugündür. Can Yücel. Can yücel pişmanlık sözleri. Özür dilemek değil affet beni diye Yalniz" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-Almanca bağlamda çevirisi: yalnız kalmak, yalnız başına, biraz yalnız, yalnız bırak, yalnız başıma Bucümleyi canlandırabilecek erkek yok denecek kadar azdır. Kadın yalnız kalmak istemiyor, bu kesin. Fakat bu yeterli değil. Onun yalnız kalmasını istememelisiniz. Ayrıca kadını bu raddeye getirmeyin. Kadınlar yalnız kalmayı asla istemez. Şayet kendilerini yalnız hissederlerse, pıt diye doğuruverirler. Elde var iki olurlar. Manisadan arkadaşlık kurmak isteyenler, Manisa tatil arkadaşlığı arayan olgun bayan ilanları, Manisa 2022 seri arkadaşlık ilanları ve arkadaş arayan kadınların fotoğrafları, Manisa’dan zengin erkek arıyorum diyen genç ve çekici kızlar, Manisa’dan asker sevgili ve partner arayan kadınlarla tanışma, Manisalı kızların facebook adresleri ve profil fotoğrafları GC17MI9. Nur Viral'in sunduğu Hayatta Her Şey Var'a katılan Aile Danışmanı Serhat Yabancı'ya bir seyirci, eşinin uykusunda başka kadınların ismini sayıkladığını söyleyince, aldatan erkeğin tepkileri anlatıldı. Beyaz TV'deki Hayatta Her Şey Var programının sunucusu Nur Viral, bu hafta Aile Danışmanı Serhat Yabancı'yı konuk etti. Canlı yayına telefon ile bağlanan bir seyirci, Serhat Yabancı'ya aldatıldığına dair şüpheleri olduğunu aktardı. "5 yıllık eşim bana yavru ceylanım derdi, sürekli arar sorardı ama 2 senedir ne arıyor ne soruyor." ifadelerini kullanan seyirciye Nur Viral, "Aradan 5 yıl geçmiş yavru ceylanlık kalmıyor, ondan olabilir mi?" dedi. "GECE RÜYALARINDA İSİM SAYIKLIYOR" Seyircinin devamında olayı, "Ama şöyle bir şey var, gece rüyalarında başka isim sayıklıyor. Ses kaydı aldım eşime gösterdim. Yine inkar ediyor. 'Eşimden boşanmak istiyorum ama kızım var' diye sayıklıyor, ben dayanamıyorum. Ben eşimi kendime geri nasıl bağlayacağım. Bakım yapıyorum, kıyafetlerimi değiştiriyorum." ifadeleriyle açıklaması üzerine stüdyoda şaşkınlık yaşandı. Serhat Yabancı Aldatan erkek uzaklaşmaya başlar VİDEO "ALDATMA VAKASI VAR" Bunun üzerine Serhat Yabancı, "Burada bir aldatma vakası var. Hem başka kadının ismini sayıklıyor hem de uzaklaşmaya başlamış. Aldatan erkek uzaklaşmaya başlar. Aramaması, eskisi gibi iltifat etmemesi aldatmayı gösteren tavırlar." dedi. "BU ADAM DÜZELMEZ" Yabancı, açıklamalarına şu sözlerle devam etti "Maalesef birçok erkekte şunu görüyoruz. Eşi, anne kimliğine girdikten sonra adam başka tarafa doğru yöneliyor. Maalesef bazı adamlar böyle durumlar var. Aynı evde başka isimleri sayıklarken bu adam nasıl düzelir demeyin. Bu adam düzelmez. "İMKANINIZ VARSA BOŞANMA ÖNCESİ BİRAZ YALNIZ KALIN" Boşanın demiyorum ama boşanma öncesi 'ben biraz yalnız kalmak istiyorum dayanamıyorum, daha fazla tahammül edemiyorum' deyin. İmkanınız varsa mekanı bir değiştirin. Başka bir yerde kalabiliyorsanız deneyin ya da eşiniz gitsin. Eylem çok önemli, aynı yerde kalarak olmaz." Nur Viral'in "5 sene önce ahu gözlüm, yavru ceylanım falan diyormuş ya 5 yıl geçmiş üzerinden. Söylememesi onun aldattığını da göstermez değil mi?" ifadelerinin üzerine Yabancı ise "Aldatma sinyalini şöyle aldım, bir isim sayıklıyor, bir de çok ilgi gösteren adam brden ilgiyi kesti." ifadelerini kullandı. Keder yalnızken daha da bir koyulaşır. Hayatın omuzlarda hissedilebilir olan yükü daha da bir ağırlaşır. Yaşam her şeyiyle daha da kız eve koşar adımlarla girip, kimseye selam vermeden odasına doğru yöneldikten sonra duyar evin ahalisi; hızla çarpılan kapının sesini. Meraklı ve endişeli gözlerle birbirleriyle bakışıp hepsi adına anneyi gönderirler sorunun ne olduğunu öğrenmesi ve ihtiyacı olan yardımı yapması için. Ne yapacağını bilmeden kapıyı tıklar anne ama duyacağı cevabı zaten önceden biliyordur. “Yalnız kalmak istiyorum.” Evin beyi asık bir suratla eve gelip, belli belirsiz bir sesle selam verdikten sonra en ıssız köşeye geçer ve diker gözlerini sabit bir noktaya oradan hiç ayırmayacağına yemin etmişçesine. Nasıl davranacağını bilemeden çaresiz yanına yaklaşan eşine vereceği cevabı önceden hazırdır. “Yalnız kalmak istiyorum.” Delikanlı okul bahçesinin en kuytu köşesindeki bankta iğreti şekilde oturup hiçbir şey görmeden etrafa bakınırken ona doğru gelen en iyi arkadaşının yaklaşmasına fırsat vermeden ezberlediği tepkisini verir. “Yalnız kalmak istiyorum.” Evin hanımı kapının açılmasına aldırmadan oturduğu yerden mütemadiyen oynayan gözbebekleriyle beraber dudaklarını ısırmaya devam eder. Yanına yaklaşıp elini hafifçe omzuna koyan beyi, konuşmaya nasıl başlaması gerektiğini düşünürken evin hanımı herkes gibi tepki verir. “Yalnız kalmak istiyorum.” Ne çok duyuyorum ve hatta söylüyorum bu rahatsız edici cümleyi diye düşünür başı iki elinin arasında. Çok defa aktörü ya da şahidi olmuştur yukarıdaki senaryoların ama halen anlayamamaktadır bir insanın niçin yalnız kalmak isteyeceğini. Hele ki yalnızlaşmak istediği insan; biricik sevgili eşi, her şeyi annesi veya sırdaşı, en iyi arkadaşı ise... “Kendimi dinlemem lazım kendimi toparlayabilmem için” mazereti de hazırdır kendisini yalnız bırakmalarına ikna edemediklerine karşı. HEP YALNIZLIK VAR SONUNDA, YALNIZLIK ÖMÜR BOYU Hâlbuki keder yalnızken daha da bir koyulaşır. Hayatın omuzlarda hissedilebilir olan yükü daha da bir ağırlaşır. Yaşam her şeyiyle daha da zorlaşır. Göze görünen sadece olumsuzluklar, dertler, sıkıntılar olmaya başlar. Güzele dair ne varsa kalpteki yankısını kaybeder. Sonrasında dile şarkılar dökülür “Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu” diye. İstenilen ve hatta ötesinde hazırlanan yalnızlıktan şikâyetler başlar. Dönemez kendisine yardım için gelen kişiye söylediği “yalnız kalmak istiyorum” sözünden ama ihtiyaç aşikârdır; yalnız kalmamak. Göz gezdirme başlar telefon defterinde. Yüzlerce isim geçer gözlerden, yüzlerce sima zihinden, bir türlü yakın hissedemez kimseyi kendine aramak, konuşmak, dertleşmek için. En zayıf yanıyla, en çaresiz haliyle kendisini gösterebilecek kadar güven duyduğu kimse yoktur. Yalnız kalma arzusu gerçek olmuştur ama geç de olsa fark eder ki istediği bu değildir. Hatta istemediği, devamlı kaçtığı budur. Elemi arttıkça artar, bir yüreğin kaldırabileceğinden fazla bir yük olur. Böyle olunca yalnız kalmama zarureti de daha acil bir hal alır. Vurur kendini sokaklara. Temiz, güvenilir, dayanılır bir nasiye göreyim de tanıdık tanımadık fark etmez biraz halleşeyim ister. Şart değildir derdini anlatması, sıkıntılarından bahsetmesi. Hava durumunu konuşsa bile yetecektir ona fazlasıyla. Yeter ki dinleyen, sevgi dolu bir gözle ve candan, dikkatle dinlesin onu. Saatlerce dolaşır da bulamaz aradığını ve sonra yorgunluktan çaresiz duvarlara yasladığı vücudunda kalan bütün gücüyle bağırır sesi soluk gibi çıksa da “Yalnız kalmak istiyorum.” Kaynak Mehmet Dinç, Altınoluk Dergisi, Sayı 371, Ocak 2017 İslam ve İhsan Uzat ayaklarını, kapat kendini dünyaya ve dal Çıplak ve Yalnız’a! Atla, romanın içine atla… Kahramanı Mesut Akarsu, tuhaf, sinik, ilginç biri. Kahkahalarla güldürürken bir taraftan trajik bir hikâyeye yol alıyor. Kanlı bir geçmişe yolculuk… Oya gibi işlenmiş bir roman. Şahane bir kurgusu şaşırtıcı sır’ları. Kitap kadar, yazarın kendisi de beni etkiledi. Ilk kez yüz yüze geldik. Benim ayıbım, “Keşke daha önce tanıyabilseydim!” dediğim burcu. Özgür bir ruh. Sıkıysa kalıplara sok. “Tembelim ben, 9-6 bir iş sahibi olamadım, her işten attılar beni” diyecek kadar da açık sözlü. Psikolog bir kadınla evli olmanın faydaları mıdır nedir, gizlisi saklısı pek yok. Cart’ diye her şeyi anlatıyor. Çocuksu bir saflığı var ve heyecanı. Tabii her şey sığmadı bu röportaja… Darısı başka zamana…Hamdi Koç… Bir sürü roman yazdınız, biz hiç röportaj yapamadık. Kısmet bu son romana, Çıplak ve Yalnız’aymış. Çok çok etkileyici bir roman. Bir sürü sır çözen ve şaşırtan bir roman…- Beğenmeniz hoşuma gitti…Siz bu romandan ne bekliyorsunuz? Çok okunmasını mı? Çok para kazandırmasını mı? Insanları sarsmasını mı? “Bu Hamdi Koç da ne iyi romancı!” denmesini mi?- Yaptığı işin, insana verebileceği her şeyi istiyorum! İşime, hayatımı yatırdım, o da karşılığında bana bir şeyler versin. Romanım hem çok okunsun hem çok satsın, beni daha çok sevilen biri yapsın, insanları etkilesin, aileme gurur versin. Istiyorum elbette, ne yalan söyleyeyim. Ve tabii en sonunda beni ölümsüzlüğe biraz daha yaklaştırsın. Kişisel takıntım, Pek bilinmiyor ama siz, toprak ağası bir aileden geliyorsunuz. Edebiyat ne iş?- Bizim Ünye’de, Fatsa’da herkes, iyi kötü arazi sahibidir. Gerçi bizim köyle, toprakla pek bir ilgimiz yoktu. Şimdi de sadece ruhen var. Bizim oralarda, arazi sahibi olmak külfettir, bizzat köylü değilsen topraktan doğru düzgün para kazanamazsın. Edebiyata gelince, annemin aşıladığı bir tutku. Bana ve kardeşime okula başlamadan okumayı öğretti, sonra roman okumayı sevdirdi. Ne olduysam, beni olmaya annem başlatmıştır. Babam da meraklı adamdı. Yaşar Kemal delisiydi. Dolayısıyla, evde gözümüzü açar açmaz, okuyan insanlar gördük, öyle büyüdük. Bir aile ayrıcalığım varsa, arazi sahibi olmak değil böyle bir anne-babanın oğlu olarak ÇÜNKÜNeden romancı oldunuz? Içinizden cümleler fışkıran bir adam mıydınız?- Yok, aksine suskun bir çocuktum, hâlâ da suskun bir adamım. Iş, yazıya gelince de ıkına ıkına yazarım. Çiçeklerin Tanrısı’yla tam 10 sene uğraştım, Çıplak ve Yalnız’ı ise dört senede ancak yazabildim. Neden romancı oldum? Valla, galiba mecburiyetten. Tembelliğime tahammül edebilecek tek iş roman yazmak! Tembelim çünkü! Hayatta en sevdiğim şey elime güzel bir roman alıp ayaklarımı uzatıp, kahve içmektir. Ailenizin varlıklı olması, sizin için utanç verici bir şey mi? Yoksa bir konfor aracı mı?- İkisi de değil pek. Sadece rastlantı. Parasızlık çekmemenin utanılacak bir tarafı yok. Düzenli olarak para kazanmak zorunda olsaydım, elbette yazamazdım. Olmuyor çünkü, olmaz. Eskidenmiş o, devlet memuru şairlerin, romancıların zamanı. Belki ruhen zayıfladık, ondan. Hayat çok pahalılaştı, belki de ondan. Ama aile güvencesi, benim için büyük rahatlık tabii. Param bitince annemi arayıp, “Anne yine param bitti” diyorum. N’apim. Zavallı annem bu yaşında hâlâ benimle uğraşıyor!Orhan Pamuk gibi siz de, aile varlıklı olunca daha mı kolay roman yazma imkânı buluyorsunuz?- Valla, kolay yazma değil de, nasıl desem, kolay yazmama sanki. Şunu anlatmaya çalışıyorum Ben, yazmaya mecbur değilim. Her sene roman çıkarmak zorunda değilim. Veya popüler olmak için elli takla atmak zorunda SIKINTISIRomanlarınızdan gelen parayla geçiminizi sağlayabiliyor musunuz peki?- Roman ilk çıktığı zaman iyi oluyor da, sonra düşüş başlıyor. Melekler Erkek Olur’ acayip satmıştı. Beni iki sene rahat rahat geçindirdi. Sonraki romanlarım o kadar satmayınca biraz canım sıkıldı ama n’apalım. Ben de mecburen yazmakla, para kazanmayı bir arada düşünmemeyi öğrendim. Gelirse ne âlâ. Olmazsa da olmaz... Yazmazsanız delirir misiniz?- Asla! Hatta belki ego problemlerim olmazsa, çok da memnun olabilirim. Roman okumak, yazmaktan daha zevkli. Keşke profesyonel okurluk’ diye bir şey olsaydı. O işi daha büyük bir zevkle yapabilirdim. Yazarlığın arkasında her zaman bir ego sıkıntısı vardır. Insan, bir şey olmak için yazar olur. “Oldum” demek için. Muhtemelen de yazar olmasa, başka bir şey olmayı beceremeyecektir. Çıplak ve Yalnız’ sizin için neden önemli?- Bu roman benim gözümde bir vicdan romanı.” Insanların önüne sermek istediğim ise şu Kısmi vicdan’ olmaz. Seçici vicdan’ olmaz. Vicdan sahibiysen, vicdan sahibisindir. Kimseyi kimseden ayıramazsın, dünü bugünden ayıramazsın. “O zaman öyleydi” diyemezsin. “Boşver kurcalama” diyemezsin. Çünkü önümüzde yaşanacak bir hayat var. Yaşamayı öğrenmek ve hak etmek kahramanlarınızın hayatında cinsellik önemli yer tutuyor. Neden?- İşi gücü, sağlığı filan bir kenara koyarsanız, yetişkinlik hayatı, var gücüyle cinsellik üzerine kurulu. Bugün çoğumuzun başına tebelleş olan depresyon, eğer hayati sebepler yüzünden değilse, muhtemelen seks yüzündendir, yalnızlık yüzündendir. Ama her durumda, karşı cinsle ilgilidir. Bunu görmezden gelmek için, yazarın gündelik yaşam dışında daha öncelik verdiği konuları anlatmaya niyetlenmiş olması lazım. Ama gündelik yaşama girip de, sekse girmemek, biraz fazla ayıklayıcılık olur gibime geliyor. Hayatım boyunca tanıdığım bütün kadınlar ve erkekler, en çok yalnızlıktan mustariptiler. Hâlâ da öyleler. Hâlâ hepimiz sevgi arıyoruz. Sevgi, yakınlık, beraberlik, bunlar da eninde sonunda seks demek. Niye “Hayır, öyle değil” yapalım ki, ne gerek var, gerçek bu… YÜRÜ GİT OĞLUMMelekler Erkek Olur’ romanında kadınların kalbini feşettiniz, erkeklerin aldatmasını yazdınız. Oysa siz, mutlu bir aile hayatı olan birisiniz. Aldatma kurgusu ihtiyacı nereden çıktı? Roman ilginç olsun diye mi?- Yine aynı şey. Hayat öyle çünkü. Hayat öyle yaşanıyor. İnsan bıkıyor, sıkılıyor, bunalıyor, yenilik istiyor. Bir de, cinsel cazibe’ diye bir şey var. O cazibeye sahip bir kadın, bir adama çok şey yaptırabilir. Alır götürür. Kimse de, “Gelmiyorum!” diyemez. Hele, “Ben evliyim, gelemem!” asla demez. Gidilir yani. Orada da öyle bir durum vardı. Ben de yazarı olarak Murat’a hak verdim, “Yürü git oğlum!” dedim, “Bir daha ya buldun ya bulamadın!” Her erkek, her erkeğe aynı tavsiyeyi KÜT DİYE KARIMI BIRAKIP GİDEBİLİRİMÇıplak ve Yalnız’da bayıldığım bir bölüm var “Karım şimdi şu anda bir başkasıyla yatıyor mudur... Ben ölürken? Ben, anbean boylu boyunca batarken, o ayak bileklerinin gerilişinden boynunun gerilişine kadar bütün vücuduyla ölürcesine mutlu oluyor mudur? Vücudunun dışarıya doğru çizdiği kemer. Ölümden önceki kasılma gibi. Hayatın en mutlu ânı. Ruhun çıkış ânı. Ölüm belki seksin bir çeşididir ya da bir mertebesi, bir merhalesidir. O merhaleden hayata bakınca her şey uzak, bulanık görünür. Hatta, hiçbir şey görünmez. Seks yapmak lazım, hep, her daim, ha bire. Karım haklı... Para unutturamıyor ama cinsi münasebet unutturur. Hayatta yapacak daha iyi bir şey yok. ınsana daha iyi gelen bir şey yok!Bir erkek, karısının bir başkasıyla sevişebileceğini sıklıkla aklından geçirir mi?- Hayır. Geçirirse delirir çünkü!Bu manyaklık mı, güvensizlik mi?- Bu, sadece erkeklik! Erkekliğin içinde manyaklık da, güvensizlik de bolca var. Hoyratlık da, açlık da, sevgisizlik de, şefkat ve zalimlik de. Bir erkeğin, içindeki en fena şey ise, sahip olma arzusu.’ O arzu, insanı felç eder. Aynı köpeklerdeki gibi. “Burası benim bölgem!” saplantısı. Çiş yaparak işaretlerler ya, o. O bölgeye yaklaşmamakta fayda OLMA ARZUSUBir erkek, en çok neyi kıskanır? Sevdiği kadının, sevişirken kendisine baktığı gibi bir başka erkeğe bakmasını mı?- Valla, bence sadece kadının vücudunu ve o vücuda hapsedilmiş kendi gururunu kıskanır! Yoksa vücut işte, ne olacak ki. Ama sen, o vücuda bir anlam veriyorsun, “Bana ait!” diyorsun, sonra da başına dert alıyorsun! En iyisi böyle şeyleri hiç düşünmemek. Kadınları bilmiyorum ama bu düşünce erkeklere yaramıyor…Bir erkek, aldatma anında, bir kadının ne hissedeceğini nasıl bilebilir? Bilebilir mi gerçekten? Siz bunu nasıl yazdınız?- Ya, işte, bu çok ince bir soru! O paragraf, romanın hayati noktalarından biri. Mesut’un ilk kez, kendi dışına çıkıp, kendinden başkalarını da anlama dürtüsü duyduğu an. Buna da, ölümle yan yana getirdiği bir seks anını hayal ederek başlıyor. Leopold Bloom’dan öğrendiğim bir şey var Görmek, sessizce not etmek, içerlesen bile tepki göstermeden kendi içinde mülayimce anlamaya çalışmak. Adam, sabahleyin karısına âşığından gelen mektubu kapıda buluyor. Durumu anlıyor ama hiçbir şey olmamış gibi götürüp mektubu karısına veriyor. Onun, mektubu, önemsiz bir şeymiş numarası yaparak alışını seyrediyor ve hâlâ bir şey belli etmiyor. ıtiraf etmekten çekinmiyorum, o sahneyi Bloom olmaya çalışarak yazdım. Doğru yazabildim mi, bilmiyorum. Bilemem de. Bunun için herhalde iyi bir yazardan çok, çapkın bir kadın olmak lazım!Siz, eşinizin sizi aldatabileceğini hiç düşündünüz mü? Geçer mi şimşek hızıyla aklınızdan böyle şeyler?- Geçmez, geçemez. Aklım bana öyle bir oyun oynayamaz. Yoksa akıl kalmaz. Ama bilmiyorum. Çok zor bir mevzu ciddi konuşmak için. Seks konusunda, hele kadının sadakati konusunda, ben de her erkek kadar ikiyüzlüyüm…Aynı zamanda bu, acıyla birlikte keyif verebilir mi?- Sevdiğin kadının bir başkasıyla sevişebilme ihtimali mi? Hayııııııır!DÜNYAYI UNUTTURURSizce gerçekten, hayatta, sevişmekten daha iyi insanın başına gelecek bir şey yok mu?- Vardır elbette ama sevişmek en kolayı, en doğalı, en masrafsızı! Yarım saat, bir saat neyse, dünyayı unutuyorsun gidiyor. Flört de insana dünyayı unutturur. Yeni biriyle çıkmaya başlayan herkes, bir süre çok mutludur, dünyaya yeni gelmiş kadınla, uzun süre birlikte olmanın en güzel yanı…- Yalan söylemek zorunda olmamak. Belki artık söyleyecek yalan kalmaması da denebilir ama sonuç aynı. Güven tabii. Kötü bir sürprizle karşılaşmayacağını bilmek. Uzun arkadaşlık gibi aynı. Hatta ondan daha iyi…Küt diye karınızı bırakabilir ve bir başka kadına gidebilir misiniz?- Ooo... şimdi bak duraksadım… “Kıvırtsam mı?” duraksaması. Peki, kıvırtmadan söyleyeyim Evet… Küt diye bırakıp gidebilirim. Yeter ki istediğimden emin olayım. Onun açıklaması da var içimde. Derim ki, “Hayatımı kimseyi mutlu etmek için yaşamak zorunda değilim! Vefalı olacağım diye kalan ömrümü feda edemem.” Derim… Bir yandan belki içim yanar ama giderim. Ne kadar kalırım, o belli olmaz. Beni etkilemek kolaydır ama etki altında tutmak... Zor... Herhalde yine kaçarım…Huzurlu hayatınızı bozacak tek şey, bir başka aşk’ mı?- Evet, hâlâ aşk! ınsanın aklını başından alacak bir kadın! Romanda söylediğim ve şimdi afiş olan o söze inanıyorum “Beden, susturulabilir bir lisan değil. ınsanı, sonunda nelere ikna edebildiğini benden iyi kimse bilemez…”Fotoğraf Fethi KARADUMAN potansiyel pms diyaloğu...bkz pms diyalogları bir ilişki hakkında söyleniyorsa bu söyleyen taraf ilişkiyi bitirmek istiyordur ama cesaret edemiyordur çünkü alışmıştır terk edeceği insana onsuz boşlukta hissedecektir. işte bu yalnızlık alışma dönemidir. alışma dönemi bitince terk edilecek kurban soğuk bi tavırla bir mekana çağrılır ve bu yalnız kaldığı dönemde çok düşündüğünü ve ayrılmaları gerektiği söylenir. bkz take your time diyip cekilmek icap eder duyuldugunda, racondandir. ...derken ilgiye en çok ihtiyacınız olduu andır. karşınızdaki kişiye sövüp saydırıp kalbini kıracağınıza söylenebilecek en doğru söz. kötü insan konumuna düşerseniz belki, belki de en çok ilgiye konuşmaya paylaşmaya ihtiyaç duyulan an olsa gerek. en zayıf, en dengesiz olduğunuz an olsa gerek. belki de kendini daha da rezil etmemek uğruna yalnız kalmaya yönelir kişi. bu süre çok uzadıysa, yani yalnız kalarak geçirdiğiniz süreyi kesen tutup kolunuzdan çekip çıkaran biri olmadıysa da insan kendine yalan söylemeye başlar. ben yalnızlığı seviyorum, bu* benim seçimim. aksi halde kişi daha da dipsiz derinliklere çekilir zaten, ne desin ki. buna o kadar inanır ki, inandığını unutur zamanla, gerçek zanneder. bu durumun farkına varan aile için çok kötüdür. "evladım neyin var?", "yok bişey biraz yalnız kalmak istiyorum". aslında burdaki gizli nesne çaresizliktir. "içim yarılıyo anne ama maalesef yapacak bişey yok, belki kötü şanstır, belki zamanla düzelir, biraz yalnız kalsam sanki.". sanki içteki iki kişi elim sende oynamaktadır, "hey hadi kendine gel, zıpla koş, bişeyler yap, dağılma" derken diğeri son derece umutsuz depresif bir şekilde "dur artık, yavaşla, konuşma, çıkma, otur yerinde, muhatap olma, uyu, bol bol uyu, uyku ne güzel şey aslında"..biraz yalnız kalmak istiyorum diye başladı, hala o başlangıçta, biraz ne kadar zira? iki safhası var bu cümleyi kurmanın, öncesi ve sonrası tabi ki. öncesinde birikir, birikir bazı şeyler, mücadele anlamsızlaştığında, çırpındıkça paşabahçe dükkanına giren fil misali... sonrası ise düşününce komik geliyor, özellikle istanbulda, ya da olası tüm metropollerde, zira metropol hastalığı sanki bu. evet sonrasında milyonlarca insan, "biz hepimiz yalnızız".. "arkadaşlarla karar verdik, biraz yalnız kalmak istiyoruz dedik, şimdi yalnızım diyeceğim biri bile yok". köylerde kasabalarda böyle olmuyor sanırım. insanın sürekli yetiştirmek zorunda olduğu işler, yoğun tempo oldukça insan yalnızlığını bile ağız tadıyla tarihe, her kim ki biraz yalnız kalmak istemişse** hep üretmiştir. yazı yazmıştır, resim yapmıştır, koşmuştur zıplamıştır, can sıkıntısında "dur ben gidip ekşi sözlük diye bişey yapayım" bari demiştir. artık pek de öyle değil sanki. yalnız kalmak isteyen çırpınırcasına tüketiyor, hırsla nefretle tüketiyor. sigara, bira, çikolata, yemek, kıyafet, ot, bok.. evden çıkmış olmak için markete gidip binbir tane gereksiz saçmasapan şey alıp çıkıyor. biraz yalnız kalmak istiyorum, en çok da karşınızdakine verdiğiniz değer, duyduğunuz saygıdır, bazen bazı şeylerin tek çaresi zamandır. bazen aileye, bazen kankaya, bazen sevgiliye söylenir genelde. kişi kendi dertleri ile başkasını boğmak istemez veyahut karşısındakinin çözemediği veya çözemeyeceği problemlerden kaçmaktır bazen. bkz sosyal ötanazi bu eyleme karsinizdakini de ortak etmek isterseniz beni kendi halime birak kalibi daha bi uygun kacar. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. ÖRNEK I ERKEĞİN SÖYLEDİĞİ “Çok fazla çalışıyorsun” ASLINDA DEMEK İSTDİĞİ “ Daha çok desteÄŸi hak ediyorsun”KADININ ANLADIĞI “ Bana yeterince zaman ayırmıyorsun” KADININ DÜŞÜNDÜĞÜ “ Yaptıklarımı yeterli de görmüyor, deÄŸerini de bilmiyor, hep daha fazlasını istiyor”  ÖRNEK II ERKEĞİN SÖYLEDİĞİ “Bu konuda bu kadar kaygılanmamalısın “ ASLINDA DEMEK İSTDİĞİ “ Ben seni düşünüyorum, sorun daha kötüye giderse , sana yardımcı olmak için yanındayım “ KADININ ANLADIĞI “Bu konuyu amma büyüttün, bu kadar önemli bir ÅŸey deÄŸil” KADININ DÜŞÜNDÜĞÜ “ Beni için önemli olan ÅŸey kocamın umrunda bile deÄŸil”   ÖRNEK III ERKEĞİN SÖYLEDİĞİ “Anlattığın ÅŸey o kadar da kötü deÄŸil ” ASLINDA DEMEK İSTDİĞİ “ Bu iÅŸi halledeceÄŸine inanıyorum, sen yetenekli ve beceriklisin, bir yolunu bulacağından eminim. Sana inanıyor ve güveniyorum”KADININ ANLADIĞI “ Yine her ÅŸeyi büyütüyor, pireyi deve yapıyorsun “ÂKADININ DÜŞÜNDÜĞÜ “ Duygularımı umursamıyor, beni hiç düşünmüyor “  ÖRNEK IV ERKEĞİN SÖYLEDİĞİ “ yapmak istemiyorsan yapmayıver “ASLINDA DEMEK İSTDİĞİ “ Zaten çok fazla vericisin , senden daha fazla vermeni beklemiyorum “  KADININ ANLADIĞI “ Beni sevseydin zaten yaptığın ÅŸeylerek severek yapardın, bu kadar söylenmezdin “  KADININ DÜŞÜNDÜĞÜ “ Bencil olduÄŸumu, dinlenmeye ve kendim için yaÅŸamaya hakkım olmadığını düşünüyor ”  BİR ÇİFTİN DİYALOGLARININ ANALİZİ KADIN “ Günün nasıl geçti? ASLINDA KADIN NE SÖYLEMEK İSTİYOR “ Eve geldiÄŸinde seninle konuÅŸmak ve diyalog kurmak istiyorum, ben seninle ilgileneyim ki sen de bein günümün nasıl geçtiÄŸi ile ilgilen”ERKEĞİN CEVABI “ iyi “ ASLINDA ERKEK NE DEMEK İSTİYOR “ Çok yorgunum, yalnız kalmak istediÄŸim için sana kısa yanıtlar veriyorum”Vee kadın konuÅŸmaya devam eder; KADIN “ Yeni müşterinlerinle toplantın nasıl geçti? “ ASLINDA KADIN NE SÖYLEMK İSTİYOR Gerçekten seninle ilgilendiÄŸimi ve sohbet etmek istediÄŸimi anlman için sana soru sormaya devam ediyorum”ERKEĞİN CEVABI “ İyi geçti “ ASLINDA ERKEK NE DEMEK İSTİYOR “ Kibar olmaya ve seni geri çevirmemeye çalışıyorum, ama sen de baÅŸka sorlarla canımı sıkmaya devam etme “KADIN “ Teklifini beÄŸendiler mi? “ ASLINDA KADIN NE DEMEK İSTİYOR Sanırım bu konuda konuÅŸmakta zorlanıyor, sana soru sormaya devam ederek senin de bana sormanı bekliyorum”ERKEĞİN CEVABI “Evet”ASLINDA ERKEK NE DEMEK İSTİYOR “ Bak bu konuyu ÅŸimdi konuÅŸmak istemiyorum. Lütfen beni rahat bırakır mısın ? Yalnız kalmak istediÄŸimi anlamıyor musun? KADIN “ Sorun nedir* Benden gizlediÄŸin bir ÅŸey mi var? “ ASLINDA KADININ DEMEK İSTEDİĞİ Bir olayın canını sıktığı belli, benimle konuÅŸursan seni dinlemek ve çözüm üretmek istiyorum. Israrla konuÅŸmadığına göre sakladığın bir ÅŸey var? ACABA NE ? “ERKEĞİN CEVABI “ Sorun falan yok” ASLINDA ERKEK NE DEMEK İSTİYOR “ Tek başına çözemeyeceÄŸim bir sorunum yok, biraz bana süre versen eve gelip beynii baoÅŸaltsam bir rahatlasam , sadece eve dönerek vites küçültüp yavaÅŸlamak istiyorum, NOOLUR YETER” Not Haftaya kadın ve erkekler neden ayrı dünyaların insanları ? Bunun cevabını paylaÅŸacağım        GRAY ‘in “ Annenizin söylemediÄŸi, Babanızın bilmediÄŸi” kitabını okumanızı öneririm.

biraz yalnız kalmak istiyorum diyen erkek