🎏 Erkeğin Antidepresan Kullanımı Bebeğe Zarar Verirmi
Aynışekilde yumurta yemek; süt, peynir ve süt ürünleri ile de beslenmek antidepresan etkisi yaratacaktır. Soya fasulyesi, içerisinde bulundurduğu serotonin hormonu ile kişilerin mutlu olmasını sağlayacaktır. Kuru baklagillerden; kuru fasulye, nohut gibi Baklagiller mutluluk hormonu sağlamaktadır. Ve yine aynı şekilde muzun da
ULTARASONBEBEĞE ZARAR VERİRMİ,NE İŞE YARAR,BEBEK İÇİN ZARARLIMI; erkeğin ise günde yaklaşık 20 şekersiz sakız çiğnediği ve yaklaşık 200 gram
FDA gebelik kategorisi C. Essitalopram doğmamış bebeğe zararlı olabilir. Ancak hamilelik sırasında antidepresan kullanımını bırakmak depresyonu nüksettirebilir. Eğer hamile kalmayı planlıyorsanız veya Essitalopram kullanımı sırasında hamile kaldıysanız doktorunuz ile konuşmadan ilacı kullanmayı bırakmayınız.
FDA gebelik kategorisi C. Sertralin doğmamış bebeğe zararlı olabilir. Ancak hamilelik sırasında antidepresan kullanımını bırakmak depresyonu nüksettirebilir. Eğer hamile kalmayı planlıyorsanız veya Sertralin kullanımı sırasında hamile kaldıysanız doktorunuz ile konuşmadan ilacı kullanmayı bırakmayınız.
TEDAVİDE ANTİDEPRESAN KULLANIMI. Gebelik sırasında antidepresan kullanımına bebeğe zarar vereceği düşüncesiyle bir çok anne adayı soru işaretleriyle yaklaşıyor. Ancak bazı ilaçlar gebelik süresinde güvenle kullanılabiliyor ve bebek üzerinde herhangi olumsuz bir etkiye neden olmuyor. Bu sebeple doğum uzmanının ve
Gebelikteastım ilaçlarının kullanımı bebeğe zarar verir mi?Astımlı bir hamilenin tedavisi hamile olmayanlardan çok farklı değildir ve genelde aynı tür ilaçl
Antidepresanın Cinselliğe Etkileri. 1. İsteksizlik yaratabilir. Yerinde ve doğru kullanılmayan antidepresanlar cinsel isteksizliğe neden olabilir. Yapılan çalışmalar ışığında
artmaktadır Öte yandan; ilaç kullanmanın bebeğe zarar verebileceğine dair genel kanıdan ötürü de gebe ve emziren kadınlar bu durumlarda ilaç kullanımını bırakabilmekte ya da reddedebilmektedir. İlaç tedavisinden kaynaklanacak fayda-zarar riskini ve hastalığın hem anne hem de bebek üzerindeki etkilerini
30 binden fazla erkeğin katıldığı araştırmada, baba olma yaşını inceleyen bilim adamları, son 20 yıl içerisinde, 20-24 yaşları arasında ilk çocuğu dünyaya gelen erkeklerin ölüm riskinin %14 fazla olduğu sonucuna ulaştı. 30-44 yaş aralığında baba olan erkeklerin orta yaşta ölüm riskinin, erken yaşta baba olanlara
Soru:16.08.2009Antidepresan kullanımı. Merhaba, ben yaklaşık 18 yıldır, antidepresan kullanıyorum. Lustralle başladım, son 10 yıldır prozac ve son 2 yıldır da ek olarak efexor 75 mg kullanıyorum. Sayısız hekime gittim, terapi aldım, hiç biri ilacı kesmedi ama nerdeyse 20 yıl antidepresan kullanmak normal mi? bir sürü yan
Hamileliktekullanılabilecek ilaçlar içinde bazı antibiyotikler mevcuttur. Antibiyotik etkileri kişilerin biyolojik yapılarına göre farklılık göstermektedir ve
Örneğin; antidepresan kullananların araç kullanması tavsiye edilmez. l Ayrıca hamilelerin antidepresan kullanılması da önerilmez. Ancak bebeğe zarar vermeyecek ölçüde dozlar doktor
4A7rgX. Zuhal UzundereUludaÄŸ Üniversitesi UÜ Tıp Fakültesi Gastroentroloji Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Macit Gülten, yaptığı açıklamada, toplumda oldukça sık görülen ülserin, mide veya özellikle onikiparmak bağırsağının iç yüzeyinde meydana gelen yaralar olduÄŸunu sö erkeklerde daha fazla görülen ülserin, karın bölgesinde, genellikle önde ve üst-orta bölgede rahatsızlık hissi, aÄŸrı, bulantı, yanma, ekÅŸime gibi belirtilerle kendini gösterdiÄŸini, bazı ülserlerin de hiç belirti göstermediÄŸini belirtti. Midedeki asidin, mideye zarar vermesini kolaylaÅŸtıran ilaç, alkol ve sigara kullanımı ile genetik faktörler ve ileri yaÅŸ gibi pek çok nedeni olan ülserin erkeklerde daha fazla görüldüğünü anlatan Gülten, ÅŸunları kaydetti"Peptik ülserler, kanama veya delinme gibi durumlara yol açarak ölüm riskini arttırlar. Peptik ülserin meydana gelmesinde midenin ürettiÄŸi asit, ülserin ortaya çıkmasında en önemli etkendir. Normalde mide ve onikiparmak bağırsağı mide asidine karşı dirençlidir. Ancak ’Helicobacter Pylori’ bakterisinin varlığı, aspirin ve antiromatizmal bazı ilaçlar, mide ve onikiparmak bağırsağının iç yüzeyinin bütünlüğünün ve direncinin, mide asidine karşı bozulmasına, böylece ülserlerin meydana gelmesine sebep olurlar."    ÂKontrolsüz ilaç kullanımına dikkat!Gülten, 1980’li yıllardan itibaren "Helicobacter Pylori"nin saptanması ve tedavi edilmesi sonucunda peptik ülser hastalığının daha az görülmeye baÅŸladığını belirterek, şöyle devam etti "Helicobacter Pylori’ye baÄŸlı ülserler azalmasına raÄŸmen aspirin ve antiromatizmal ilaçların gereksiz ve kontrolsüz kullanımına baÄŸlı ülser ve ülser kanamalarına son yıllarda daha sık rastlamaktayız. Aspirin ve bazı antiromatizmal ilaçlar mide veya onikiparmak bağırsağında ülser oluÅŸturarak veya mide iç çeperinde gastrit oluÅŸturarak, ciddi kanamalara yol açabilirler. Özellikle orta ve ileri yaÅŸtaki hastaların çeÅŸitli aÄŸrılar için kullanmak istedikleri aÄŸrı kesicilerin olası risklerine karşı dikkatli olmaları, ülser ve kanamaya neden olma riski yüksek olan aspirin ve antiromatizmal ilaçlar yerine öncelikle daha basit ve daha düşük risk taşıyan aÄŸrı kesicileri kullanmaları birbirlerine tavsiye ettikleri aÄŸrı kesicilerin gereksiz ve aşırı kullanımlarıyla, riskler daha da artmaktadır. Kalp ve damar hastalığı gibi nedenlerle sürekli düşük doz aspirin kullananların, buna ek olarak bir antiromatizmal veya aÄŸrı kesici ilaca baÅŸlaması ülser ve kanama riskini daha çok arttırmaktadır. AÄŸrı kesicilerin meydana getirdiÄŸi kanama ve ölüm riskleri hiç de az deÄŸildir." Fitil, krem, enjeksiyon yoluyla kullanılan aspirin veya antiromatizmal ilaçların da en az tablet veya kapsül ÅŸeklinde alınan aÄŸrı kesiciler kadar kanama riski taşıdığına iÅŸaret eden Gülten, bağırsakta açılan aÄŸrı kesici kapsüllerin midede açılanlar kadar kanama riski taşıdığını, ayrıca Türkiye’de yurt dışından getirilerek satılan bazı aspirin ve benzeri aÄŸrı kesicilerin yine aynı riski taşıdığını vurguladı.Prof. Dr. Gülten, hekimlerin önerileri doÄŸrultusunda mide asidini baskılayan ilaçların tedaviye eklenmesi gibi önlemler alarak ülser kanaması riskinin azaltılması gerektiÄŸini sözlerine ekledi.
Hatice Yılmaz Cevabı Erkeğin antidepresan kullanmasının bebeğe hiçbir zararı yoktur ancak gebelik düşünüyorsanız folik asit başlasanız iyi olur.
Depresyon yaşayan birçok kişinin antidepresan tedavisi başarılı bir şekilde sonuçlanmaktadır. Bu olumlu etkiye karşın genel popülasyonun bu tip ilaçlarla ilgili birçok endişeye ve mite sahip olduğu görülmektedir. Bilimsel çalışmalardan elde edilen sonuçlar; Antidepresanlar bağımlılık yapmazlar. Antidepresanlar stimulan ya da trankilizan değildir, don`t make you high Antidepresanlar antipsikotik ilaçlarla aynı değildir. Antidepresanlar beyindeki nörotransmitterleri dengeleyici bir etkiye sahiptir. Antidepresanlar hemen etki göstermezler; Etkili bir ilaç alsanız bile depresif epizod bir gecede ortadan kalkmaz. Antidepresanlar kullanıldıktan hemen sonra etki etmezler. Antidepresanların iyileştirici etkisi 2 ile 6 hafta arasında değişebilen düzenli kullanım sonrasında görülür Antidepresan kullanımı birden bire kesilmemelidir; İyileşme gördükten sonra bile kullanılması gerektiği söylenen süre boyunca antidepresanları kullanmak önemlidir Antidepresan tedavisinin erken ve ani bir şekilde bırakılması depresyonun tekrar yaşanma riskini arttırır. Depresyonun tekrarlanmasını engellemek için antidepresanların ilk depresif epizoddan itibaren 4-9 ay boyunca kullanılması gerekir. Duruma bağlı olarak ilaç kullanımının 9 aydan uzun sürmesi gerekebilir. Etkileri antidepresanlardan tamamen farklılaşan ilaç grupları vardır; Antipsikotikler ve nöroleptikler psikoz ve şizofreninin tedavisinde kullanılmaktadır. Benzodiyazepinler gibi anksiyolitik ve hipnotikler sakinleştirici/uyku tetikleyici ilaçlar anksiyete ve insomnia semptomları için kullanmaktadır. Benzodiyazepinlerin 6 haftadan uzun süren kullanımı bağımlılığa neden olabilmaktedir. Benzodiyazepinler yaşça büyük kişilerde toksik etkiye sahip olabilir ve depresif semptomlara ve bilişsel bozukluklara neden olabilmektedir.
Çok büyük bir depresyon ya da anksiyete bozukluğu yoksa antidepresan ilaçların uzun süre kullanımına taraftar değilim. Genel kanı ilaçları daha uzun süreler ile kullanım sürecinde hastaların sıkıntı yaşamayacağı ve böyle olunca da iyilik duygusunun devam edeceği şeklindedir. Ancak klinik gözlemlerim bana bir-bir buçuk aylık sürede kişinin depresyonunun toparlanıp ilacın kesilmesinin depresyon tedavisinde yeterli bir süre olduğunu ancak bu sürenin terapilerle desteklenmesinin kişinin hastalığının tedavisinde daha iyi sonuçlar sağladığını göstermektedir. Günümüzde antidepresanların çok kullanılması insanlarda kaygı yaratmakta, “Şimdi psikiyatriste gidersem bana uzun süre ilaç kullandırır, kilo alırım, sürekli uyuklarım. İyisi mi ben psikiyatriste gitmeyim, kendi kendime sağdan soldan duyduğum yöntemlerle bu şikayetlerimin üstesinden geleyim” düşüncesini yaratmaktadır. Bu nedenle çok gerekmedikçe antidepresanların kullanılmaması, kullanılması zorunluysa en az dozda, en kısa süre kullanılması ve olabilecek en kısa zamanda kesilmesi; psikoterapi ile hastaların yaşam zorluklarının üstesinden gelme becerilerinin arttırılması, depresyon tedavisini daha pratik ve korkutucu olmaktan ilaçların iyi seçildikleri durumda kilo aldırmadıkları hatta tam tersi kilo verdirebildikleri, uyku problemi olmayan hastalarda yine uygun seçilmiş antidepresanların uyku vermedikleri gibi hastaları daha da canlandırabildikleri süreli antidepresan kullanımı psikiyatristlerden çok hastaların tercihi olmakta, hastalar “Şimdi iyiyim ama ilacı bırakırsam kötü olurum” düşüncesi ile antidepresanları kendi başına kullanmayı tercih edebilmekteler. Bu da sağlıklı bir alışkanlık olmayıp ilaçların doğru kullanılmadığı durumlarda zarar verebilecekleri süreli devam eden ve kronikleşmiş depresyonlarda ve yoğun takıntı bozukluklarında psikiyatrist kontrolünde ilaç kullanım süresi daha uzun olabilmekte ama bunun dışında hastalık belirtilerinin geçip kişinin toparlandığı 10-15 günlük süreden sonra ortalama bir ay daha ilaç kullanılıp kesilmesi hastaların uzun süre ilaç kullanma konusundaki korkularını gidermede faydalı olacaktır.
Seçici Serotonin Geri Alım Koruyucusu SSRI, sık kullanılan antidepresanların açılımıdır. Antidepresan ilaçların gebelik sırasında kadınlar tarafından kullanılıp kullanılmayacağı da merak edilen bir konudur. Seçici Serotonin Geri Alım Koruyucusu SSRI, sık kullanılan antidepresanların açılımıdır. Anne adayı gebeliğini öğrendiğinden itibaren, doktoru kontrolünde bebeğe zarar verecek ilaçları bırakır. SSRI'da bu grupta bilinen ilaçlardandır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar ise; bunun tersini söylemektedir. SSRI'nın bebeğin gelişimine hiçbir zarar vermediği kanıtlanmıştır. Beyin ve omurilik gelişmemesine sebep olduğu yanlışı da bu şekilde düzeltilmiştir. Ancak yine de, gebelikte anne durumu yeniden değerlendirilmelidir. Şayet annenin ilaca eskisi kadar ihtiyacı yoksa, gebelikte bu ilaçlar kaldırılmalıdır. Neticede ilaçlar kimyasalların belli oranlarda karmasıdır. Her ne kadar belirlenen çalışmalar bir zararı olmadığını kanıtlasa da, pratikte bu bilgiler değişime açıktır ve bilinmeyen zararları ortaya çıkabilir. Ayrıca bir kadın gebe iken, vücudunda ciddi metabolizmal değişiklikler olur. Örneğin kalp daha çok kan pompalar, böbrekler daha fazla çalışır. Çünkü hem bebeğin, hem annenin idrarını süzmek zorundadır gibi, pek çok organ da ekstra efor sarf eder. İçilen her ilaçta, karaciğerler de fonksiyonunu artırmak zorunda kalır. Aksi takdirde karaciğerler ilaç atıklarıyla dolar ve uzun vadede anneye zarar verir. Bu sebeple sağlıklı her insanın gereksiz ilaç kullanımından kaçınması gerekirken, gebelerde bu durum ekstra önemlidir. Gereksiz İlaç Kullanımı Yaygınlaşmakta İlaçlara kolay ulaşılabilmesi, insanlar tarafından ciddi talebe sebep olmaktadır. İnsanlar en ufak ağrıda dahi ağrı kesicilere sığınmakta ve neden ağrı çekeyim ki mantığına gitmektedir. Ancak içilen her ilaç; sanıldığı kadar masum değildir. En hafif ilaç dahi karaciğerde birikme yapar. Karaciğer, vücudun temizlik mekanizmasıdır. Bu sebeple sık ilaç kullanımı en çok karaciğeri etkiler. Bunun dışında böbrekler de, idrarla ilaç kalıntılarını atmak için daha fazla efor sarf etmek zorunda kalır ki; bu da böbrekleri oldukça çok yorar.
erkeğin antidepresan kullanımı bebeğe zarar verirmi